Amacımız Bu ülkenin hepimiz için huzurlu ve yaşanabilir olması için yürütülen çabalara katkı sunmak.

Alevisiyle, Kürdüyle; gelenekselcisi, Atatürkçüsüyle; milliyetçisi, solcusuyla… Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz.

Bence, hepimiz daha iyi koşullarda yaşamayı hak ediyoruz.Daha onurlu, daha saygın, daha estetik, daha barışçı koşullarda birlikte yaşamak için bilgilendirme paylaşım yapıyoruz…

Günlük Haber Siyasi-Politik Yorum Platformu




Whatsapp ile paylaş

Türkiye ekonomisi 2017'de %7,4 büyüdü


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2017'de milli gelir büyümesinin %7,4 olduğunu açıkladı.
2017'nin son çeyreğindeki büyüme hızı ise %7,3 olarak gerçekleşti.
2017 yılında kişi başına düşen milli gelir ise GSYH cari fiyatlarla 10 bin 597 dolar olarak hesaplandı.




2017'de İç talepteki büyüme yüzde 6,1 olurken, kamu harcamaları yüzde 5,0, sermaye yatırımları ise yüzde 7,3 büyüdü.

Dış ticaret dengesi de 2017'de büyümeye olumlu katkı sağladı. İhracat büyümesi yüzde 12'ye ulaşırken, ithalattaki artış yüzde 10,3'te kaldı.


'Aşırı ısınma riski var'
Londra merkezli BlueBay Capital varlık yönetimi şirketinden stratejist Tim Ash, Türkiye'nin Avrupa'nın en hızlı büyüyen ülkesi konumunda olduğunu vurguluyor ve ekonomideki performansı ünlü Star Trek (Uzay Yolu) dizisine gönderme yaparak anlatıyor:
"Türkiye uzay gemisi ışık hızını aşarak ilerliyor. Kaptan Tayyip baş mühendis Binali'den (Scotty) tüm motorları çalıştırmasını ve tam yol ileri gitmesini istedi. Şimdi sorun motorların aşırı ısınıp varış noktasına (Erken seçimlere) ulaşmadan patlayıp patlamayacağı."
Ash, Türkiye ekonomisinin sağlanan teşvikler ve Merkez Bankası'nın düşük faiz politikasıyla büyümeye devam ettiğini, ancak bu tablonun ekonomide aşırı ısınma riskini de beraberinde getirdiğini vurguluyor.
Zeybekci: 2018'de büyüme hedefi aşılabilir
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye ekonomisinin dengeli biçimde büyümeye devam ettiğini ifade ederek 2018 için belirlenen yüzde 5,5'lik büyüme hedefinin de aşılabileceğini söyledi.

Türkiye ekonomisindeüçüncü çeyrekteki yüksek büyüme ne anlama geliyor?


İş bulmada 'mühendisler' daha şanslı


Türkiye'de üniversite mezunlarının istihdamında en yüksek oran yüzde 79 ile mühendislik alanında görülürken, bunu yüzde 78 ile veterinerlik, yüzde 75,9 ile sağlık hizmetleri takip etti.
Türkiye'de üniversite mezunlarının istihdamında en yüksek oran yüzde 79 ile mühendislik alanında görüldü.

AA muhabirinin Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yaptığı derlemeye göre, Türkiye'de geçen yıl istidam edilenlerin sayısı, bir önceki yıla kıyasla 984 bin kişi artarak 28 milyon 188 bin kişi oldu. Bu dönemde istihdam oranı ise 0,8 puanlık artışla 47,1 olarak gerçekleşti.

İstihdam edilenlerin 8 milyon 647 binini ilkokul mezunları, 6 milyon 420 binini yüksekokul veya fakülte mezunları, 5 milyon 411 binini ilköğretim ve ortaokul mezunları, 2 milyon 970 binini meslek lisesi mezunları, 2 milyon 777 binini genel lise mezunları oluşturdu.

İstihdam edilenlerde okuma yazma bilmeyenlerin sayısı 1 milyon 13 bini, okuma yazma bilen fakat bir okulu bitirmeyenlerin sayısı da 950 bini buldu.
Yaklaşık 6,5 milyonluk üniversite mezununun 1,9 milyonu iş ve yönetim, 920 bini eğitim, 743 bini mühendislik ve işleri alanından diploma aldı.

En yüksek istihdam oranı mühendislikte


Yüksekokul veya üniversite mezunları arasında her 10 mühendisten 8'inin Türkiye'de iş gücü piyasasında değerlendirildiği ve iş sahibi olduğu belirlendi. İstihdam oranında mühendislik ve mühendislik işleri yüzde 79,4 ile ilk sırayı alırken, bunu yüzde 78 ile veterinerlik, yüzde 75,9 ile sağlık hizmetleri izledi.

İstihdam oranları güvenlik hizmetlerinde yüzde 74,1, hukuk alanında 72,4, mimarlık ve inşaat sektöründe yüzde 70,7, fiziki bilimlerde yüzde 70,2 olarak kayıtlara geçti. Söz konusu oranın en düşük olduğu alanlar ise yüzde 53,1 ile sosyal hizmetler, yüzde 54,6 ile gazetecilik ve enformasyon alanları oldu.

İş gücüne katılımda veterinerlik ilk sırada


Öte yandan Türkiye genelinde iş gücü geçen yıl bir önceki yıla göre 1 milyon 108 bin kişi artarak 31 milyon 643 bin kişi olarak hesaplanırken, iş gücüne katılma oranı 0,8 puan artışla yüzde 52,8 olarak gerçekleşti.

Yüksekokul veya fakülte mezunlarından iş gücüne katılım oranının en yüksek olduğu alan yüzde 87,3 ile veterinerlik olarak kayıtlara geçerken, bu oranın en düşük olduğu alan yüzde 67,5 ile gazetecilik ve enformasyon oldu.

16 bin 750 genç çiftçiye daha hibe verilecek


Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba, Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesi Programı kapsamında bu yıl 16 bin 750 genç çiftçiye 30 bin liralık hibe desteği verileceğini bildirdi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Ahmet Eşref Fakıbaba, Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesi Programı kapsamında bu yıl 16 bin 750 genç çiftçiye 30 bin liralık hibe desteği verileceğini bildirdi.
Fakıbaba, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan "Kırsal Kalkınma Destekleri Kapsamında Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ" ile ilgili yazılı açıklama yaptı.
Bakanlar Kurulu kararı gereği 2016-2018 yıllarını kapsayacak şekilde genç çiftçi projelerine 30'ar bin lira hibe verilmesini öngören Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesi Programı'na bu yıl da devam ettiklerini belirten Fakıbaba, 2016 ve 2017 yıllarında yaklaşık 31 bin genç çiftçiye çeşitli projeleri karşılığında 933 milyon liralık hibe kullandırdıklarını aktardı.
Fakıbaba, bu hibenin 723 milyon lirasının büyükbaş/küçükbaş hayvancılık projeleri, 110 milyon lirasının arıcılık ve kanatlı projeleri, 100 milyon lirasının bitkisel üretim projeleri için verildiğine işaret ederek, "Hayvancılık projeleri kapsamında, 17 bin 698 genç çiftçiye toplam 104 bin 99 büyükbaş hayvan ve 6 bin 404 genç çiftçiye 240 bin 551 adet koyun/keçi teslim edildi." ifadesini kullandı.
2018 Yılı Programı kapsamında yaklaşık 16 bin 750 genç çiftçiye hibe desteği verileceğini vurgulayan Fakıbaba, şöyle devam etti:
"Bu sene de hayvanlar, geçen yıllarda olduğu gibi genç çiftçilere yine Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) tarafından temin ve teslim edilecek. Genç çiftçilerin bazı projelerde temin sorunu yaşamaması için çalışmalarımızı, TİGEM'in yanı sıra Koza Tarım Satış Kooperatifleri Birliği ve Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği ile koordineli şekilde yürüteceğiz. Bütçenin kalan diğer kısmını ise ana hatlarıyla arı ve arı ürünleri yetiştiriciliği, serbest sistem yumurta tavuğu yetiştiriciliği, ipekböceği yetiştiriciliği, meyve, bağ ve diğer üzümsü bitkilerden bahçe tesisi, örtü altı sebze ve süs bitkisi yetiştiriciliği, mantar (beyaz şapkalı/istiridye mantarı) üretimi, tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği ve coğrafi işaretli ürün yetiştiriciliği konularında vereceğiz. Bu yıl, diğer yıldan farklı olarak 'çok yıllık yem bitkisi üretimi' ile 'arı sütü ve ana arı yetiştiriciliği' desteklenecek projeler içinde yer alacak."
Baş"vurularda para alınmayacak"
Fakıbaba, projelerle ilgili 2 barşvurulaın -30 Nisan'da yapılacağını bildirdi.
Bakan Fakıbaba, başvuru şartlarına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hibe desteğinden faydalanacak çiftçilerde, ilgili tebliğin yayımlandığı tarih itibarıyla 18 yaşını doldurmuş ve 41 yaşından gün almamış, ücretli çalışan, gerçek ve basit usulde vergi mükellefi, daha önceden Bakanlığın diğer hibe programından faydalanmamış olma şartı aranacak. Projeler, uygulamanın her aşamasında Bakanlığımızın ilgili birimleri tarafından takip ve kontrol edilecek."

Genç çiftçilere 30 bin liralık hibe uygulaması sürecek


Genç çiftçilere 30 bin liralık hibe desteği sağlanması uygulaması bu yıl da devam edecek.
Kırsal alanda yaşayanların desteklenmesi amacıyla başlatılan "genç çiftçilere 30 bin liralık hibe desteği sağlanması" uygulamasına bu yıl da devam edilecek.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının "Kırsal Kalkınma Destekleri Kapsamında Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliği" Resmi Gazete'de yayımlanarak, yürürlüğe girdi.
Tebliğle kırsal alanda yaşayan genç çiftçilerin mahallinde uygulayacağı bitkisel, hayvansal, yöresel tarım ürünleri, tıbbi ve aromatik bitki üretimiyle bunların işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik projelere 30 bin liraya kadar hibe ödenmesine ilişkin usul ve esaslar düzenlendi.
Buna göre, genç çiftçilerin hazırlayacağı projeler şu konularda olacak:
Büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, arı yetiştiriciliği ve bal üretimi, arı sütü, ana arı, polen ve benzeri arı ürünleri üretimi, ipek böceği yetiştiriciliği ve tesis yapımı, serbest sistem yumurta tavuğu yetiştiriciliği ve tesis yapımı, kapama meyve bahçesi tesisi, fide, fidan, iç ve dış mekan süs bitkisi yetiştiriciliği, kontrollü örtü altı yetiştiriciliği, çok yıllık yem bitkisi yetiştiriciliği, kültür mantarı üretimi ve tesis yapımı, çok yıllık tıbbi ve aromatik bitki üretimi, işlenmesi, depolanması ve paketlenmesi, coğrafi işaretli, organik veya iyi tarım uygulamalı bitkisel ve hayvansal üretim.
Genç çiftçilerin, destekten yararlanması için bugün itibarıyla 18 yaşını doldurmuş, 41 yaşından gün almamış olması gerekiyor. Daha önce Bakanlığın diğer hibe programından faydalanmamış olma şartı da aranıyor.
Destek için ön başvurular, "https://gencciftci.tarim.gov.tr" adresinden yapılacak. Kesin başvurular, genç çiftçilerin proje uygulayacağı kırsal alanda ikamet ettiği veya ikamet etmeyi taahhüt ettiği yerleşim biriminin bağlı olduğu il/ilçe müdürlüklerine şahsen gerçekleştirilecek.
30 bin liraya kadar hibe
Başvurusu kabul edilip, hibe sözleşmesi imzalayarak, belirlenen şartları yerine getiren genç çiftçiye en fazla 30 bin liraya kadar hibe ödemesi yapılacak. Proje, KDV hariç hazırlanacak ve hibe ödemesi buna göre gerçekleştirilecek.
Başvurular, bugünden itibaren 5 iş günü geçtikten sonra başlayacak ve 20 gün devam edecek.
Komisyonun kararı kesin olacak
Bu başvurular, oluşturulacak genç çiftçi proje değerlendirme komisyonu tarafından 10 iş günü içinde değerlendirilecek. Komisyonda, vali veya görevlendireceği vali yardımcısı başkanlığında, bakanlık il müdürü ve il müdür yardımcısının da aralarında bulunduğu 5 kişi yer alacak. Komisyon, başvuruyu reddedip, hibe sözleşmesini iptal etme hakkına sahip olacak. Genç çiftçi proje değerlendirme komisyonunun aldığı kararlar kesin olarak uygulanacak.
Komisyon tarafından belirlenen listelerde yer alan genç çiftçilerle hibe sözleşmesi imzalanacak.
Hibe ödemesi, proje sahibi genç çiftçinin TC kimlik numarasıyla uyumlu olarak Ziraat Bankası tarafından yapılacak. Hibe ödemeleri, Türk lirası olarak gerçekleştirilecek.
Haksız yere yapılan destekleme ödemeleri, ödeme tarihinden itibaren hesaplanan kanuni faiziyle geri alınacak.
Genç çiftçi, proje içindeki alımları ve amacını, ödemenin yapılmasından sonra 2 yıl süreyle değiştiremeyecek.

Türk Ekonomisinin Genel Görünümü

Tamer Ashraf

Son 15 yıldır istikrarlı büyümesi sayesinde Türk ekonomisi kaydadeğer bir performans sergilemiştir. Sağlam makro-ekonomik stratejiler, uygun mali ve para politikalar ve izlenen yapısal reformlar; yüksek büyüme oranları ve Türk ekonomisine duyulan güvenin artmasıyla sonuçlanmıştır.
Geniş yurtiçi piyasamız, rekabetçi ve dinamik özel sektörümüz, ulaşım, telekomünikasyon ve enerji sektörlerinde oldukça gelişmiş teknolojik altyapımız mevcuttur.
Ekonomik büyüme
Türkiye, Dünya Bankası 2017 yılı Nisan ayı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu verilerine göre 2016 yılında, satın alma gücü paritesine (SGP) göre dünyanın 13. ve Avrupa’nın 5. büyük ekonomisidir.
Türkiye 2010-2016 döneminde ortalama 6.3 % olan büyüme performansına sahip olmuştur. 2017 yılının ilk yarısında 5.1 %’lik büyüme gerçekleşmiştir. Ekonomimizin, 2017 yılı ilk yarısındaki Sözkonusu oranın 3.9 %’u yatırımlar ve ihracattan gelmektedir. Bu durum büyümemizin kalitesini göstermektedir. Nitekim üçüncü çeyrekte bu oran 11.1 % olarak gerçekleşmiştir. Böylece ilk dokuz aylık dönemde büyüme 7.4 %’e ulaşmıştır. Ülkemiz, 2017 yılının ilk üç çeyreği itibariyle OECD, Avrupa Birliği ve G20 ülkeleri arasında büyüme oranı bakımından birinci sırayı elde etmiştir. Büyüme oranımızın 2017 yılının tamamında ise 6,5 - 7 % oranında olması beklenmektedir.
Türkiye, 2018-2020 yılları Orta Vadeli Programı (OVP) hedeflerine göre, her üç yıl için de 5.5 % büyümeyi hedeflemektedir. OECD tahminlerine göre, Türkiye 2015-2025 döneminde 4.9 %’luk yıllık ortalama büyüme oranıyla OECD’ye üye ülkeler arasındaki en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olacaktır.
Türk halkı 2016 yılında darbe teşebbüsü karşısında tarihe geçecek bir demokrasi zaferi elde etmiştir. Bu zorlu sürece rağmen, Türk ekonomisi gücünü korumayı başarmıştır. Özellikle 2017 yılı ikinci çeyreğinden itibaren Türkiye ekonomisine ilişkin ekonomik büyüme tahminlerini uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları tarafından yeniden gözden geçirmek durumunda kalmışlardır. Son olarak OECD 2017 yılı için ekonomik büyüme oranımızı 6.1 %’e yükseltmiştir.
Dış ticaret
Ülkemiz, 2016 yılında 341.1 milyar ABD Doları toplam dış ticaret hacmine sahip olup, bunun 142.5 milyar Doları ihracat, 198.6 milyar Doları ithalattır. 2005-2016 yıllarında ihracatın artış oranı Türkiye’de 6.4 %, dünyada ise ortalama 4.3 %’dür. Türkiye’nin ihracatının 2017 yılında 153.3 milyar, 2018 ve 2019 yıllarında ise sırasıyla 170 ve 193.1 milyar Dolar seviyesinde gerçekleşmesi öngörülmektedir. İhracatımız için belirlenen 153,3 milyar ABD Doları hedefinin üzerine çıkıp ihracatımızın 156 milyar ABD Dolarını geçmesi beklenmektedir.
Türkiye, 2016 yılı itibariyle AB ile yaklaşık olarak 160 milyar Dolarlık bir ticaret hacmine sahiptir. AB ile aramızda devam eden Gümrük Birliği sanayi mallarını ve işlenmiş tarım ürünlerini kapsamına almaktadır. Türkiye AB’nin birinci, AB ise Türkiye’nin dördüncü ticaret ortağıdır. Gümrük Birliği’nin başka sektörleri de kapsayacak şekilde güncellenmesi halinde, AB ile ticaretimiz çok daha ileri noktalara taşınacaktır. AB tarafından Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin yaratacağı etkilere dair bir analiz yaptırmıştır. 2016 yılında benzer bir çalışma ülkemiz tarafından da yapılmıştır. Sözkonusu çalışmadan çıkan sonuçlara göre, Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin AB ekonomisinin büyümesine katkıda bulunacağı ifade edilmiştir.
Türkiye’nin Dış Ticareti (milyar $)
            2010   2011  2012  2013 2014  2015  2016
İhracat 113,9 134,9 152,6 151,8 157,6 143,9 143
İthalat 185,5 240,8 236,5 251,7 242,1 207,2 199
Hacim 299,4 375,7 389,1 403,5 399,7 351,1 342
Kaynak: TÜİK
Yabancı yatırımlar
Doğrudan yabancı yatırımlar için Türkiye önemli bir cazibe merkezidir. 2003–2016 yıllarında gerçekleşen doğrudan yabancı sermaye yatırımları 176,6 milyar ABD Doları’dır. 2017 yılı Ocak-Ekim döneminde ise 8,29 milyar ABD Doları tutarında doğrudan yabancı sermaye ülkemize girmiştir.
2012’den beri Türkiye Batı Asya’daki en büyük yabancı yatırım çeken ülke olmuştur.
Türkiye’de yabancı yatırımcılara yerel yatırımcılarla aynı haklar ve yükümlülükler veren yasal düzenlemeler yabancı yatırımlar için güvenli bir ortam sağlamaktadır.
Ticaret ve doğrudan yabancı yatırımlar bakımından Türkiye’yi benzersiz kılan özellik, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya’ya açılan bir kapı özelliği taşımasıdır. Nitekim İstanbul’dan 4 saatlik uçuşla 60’den fazla ülkeye ve dünya ekonomisinin dörtte birini oluşturan geniş bir pazara erişim sağlanabilmektedir.
Türkiye'de 57 bin 649 yabancı sermayeli şirket faaliyet göstermektedir. Yerli ve yabancı ortaklı olan şirket sayısı 34 bin 573’dür.
Ülkemiz dünyanın en iddialı yatırım teşvik sistemlerinden birine sahiptir. Hükümetimiz her proje için ayrı bir teşvik imkanı oluşturmak için gerekli yetkiyi TBMM’den almıştır. Proje bazlı yatırım teşvik sistemi ile yatırımlarımızın önü açılmaktadır.
Özelleştirme
Hükümetin öncelikli gündem maddelerinden birini özelleştirme oluşturmaktadır. Özelleştirme sürecinin altındaki temel felsefe, devletin rolünün sağlık, temel eğitim, sosyal güvenlik, millî savunma ve geniş çaplı altyapı yatırımlarıyla sınırlamaktır. Bu Türkiye’nin özel sektöre dayanan gerçek bir serbest piyasa ekonomisi oluşturma hedefine uygundur.
OECD ülkeleri arasında özelleştirme sürecini hızla tamamlayan ve yüksek getiri elde eden ülkeler arasında ön sıralarda yer alan Türkiye’de, 1986-2003 yılları arasında yaklaşık 8 milyar Dolar, 2004-2015 yılları arasında 58 Milyar Dolar olmak üzere toplam 66 milyar Dolar civarında özelleştirme uygulaması gerçekleştirilmiştir.
18.11.2002 – 25.07.2017 döneminde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile 4046 sayılı Kanun’un 4. Maddesi doğrultusunda verilen yetkiye istinaden özelleştirme programındaki kuruluşlar tarafından gerçekleştirilen uygulamalar kapsamında, 94 kuruluşta bulunan kamu paylarının blok satış, halka arz ve İMKB’de hisse senedi satışı yoluyla 10 liman, 81 elektrik santrali, 40 tesis/işletme, 3.483 taşınmaz, 3 gemi ve 36 maden sahası ile araç muayene hizmetlerinin de varlık satışı/işletme hakkı devri yoluyla özelleştirilmiş, ayrıca özelleştirme programındaki kuruluşların envanterinde kayıtlı bir kısım makine-teçhizat, demirbaş vb. varlıklar ile bu kuruluşlar adına tescilli markaların satışı yapılmıştır.
18.11.2002-25.07.2017 döneminde gerçekleştirilen özelleştirme uygulamalarının toplam tutarı 59 milyar 558 milyon 255 bin ABD Dolarıdır.
Müteahhitlik Sektörümüz
Türk müteahhitlik sektörü dünyada Çin'den sonra ikinci sırada yer almaktadır.
İlk müteahhitlik projesini 1972'de Libya'da üstlenen sektör, bu yılın Temmuz ayına kadar geçen sürede 117 ülkede, toplam değeri 344,7 milyar dolar olan 9 bin 18 projeye imza atmıştır.
Sektörün son 10 yıldaki hizmetlerine bakıldığında 2008-2017 Temmuz döneminde 4 bin 152 proje üstlenilmiştir. Bu projelerin toplam tutarı 220,1 milyar dolar olarak hesaplanırken, bu tutar 45 yılda üstlenilen 344,7 milyar dolarlık proje tutarının 64 %'üne karşılık gelmektedir.
Ortalama proje bedeli açısından da son 10 yılda önemli gelişme kaydedilmiştir. Bu kapsamda, 2008 yılında ortalama proje bedeli 37,1 milyon ABD Doları iken bu tutar yaklaşık 2 katına çıkarak 2017 yılının temmuz ayı itibarıyla 79,3 milyon ABD Dolarına ulaşmıştır.
Türk müteahhitlerin son 45 yılda üstlendiği projelerin ülkeler bazında dağılımı değerlendirildiğinde ilk sırada 67,6 milyar ABD Doları ve yüzde 19,6 pay ile Rusya yer almaktadır. Bu ülkeyi 46,8 milyar ABD Doları ve yüzde 13.6 % pay ile Türkmenistan, 28,9 milyar dolar ve yüzde 8.4 % pay ile Libya takip etmektedir.
Sektörel açıdan bakıldığında ise karayolu, tünel ve köprü projeleri 44,1 milyar ABD Doları ile Türk müteahhitlerinin en çok iş yaptığı alanlar olmuştur. Konut projeleri 43,7 milyar ABD Doları ile ikinci, ticaret merkezi projeleri 29,1 milyar ABD Doları ile üçüncü sırada kendine yer bulmuştur.
2017 yılı itibariyle küresel ölçekte faaliyet gösteren dünyanın en büyük 250 inşaat firmasından 45’i Türk firmalarıdır.
Bu firmalardan 7'si ilk 100 firma arasında kendine yer bulurken, ilk kez 2 Türk firması 3 milyar ABD Doları üzerindeki gelirleriyle ilk 50 firma arasında sayılmıştır.
Turizm
Dünyanın 6. en popüler turizm merkezi olan Türkiye (2015) , yılda 30 milyonun üzerinde turist çekmekte olup ziyaret edenlerin sayısı yıldan yıla artmaktadır. Turizm sektörü, 2023 yılı itibarıyla yılda 50 milyon turist ziyareti ve 50 milyar ABD doları gelir hedeflemektedir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, 2016 yılında Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçilerin sayısı 30,9 milyon iken, aynı yıl turizm sektörünün elde ettiği toplam gelir yaklaşık 18,7 milyar ABD dolarıdır.
Turizmde 2017 yılı içinde % 29’luk artış yaşanmıştır. 2017 yılı Ocak-Eylül döneminde 26 milyon turist ülkemizi ziyaret etmiştir. Aynı dönemde 15.5 milyar ABD Doları turizm geliri elde edilmiştir.
2017 yılının Ocak – Eylül döneminde ülkemize en fazla yabancı turist gönderen ülkeler sıralamasında Rusya Federasyonu (15.82 % - 4.122,305 kişi) birinci, Almanya Federal Cumhuriyeti (11.22 % - 2.923,152 kişi) ikinci, İran İslam Cumhuriyeti (7.28 % - 1.895,907 kişi) üçüncü sırada yer almaktadır.
Gelen yabancı ziyaretçi sayısı esas alındığında Antalya, Türkiye'nin en çok tercih edilen şehridir. 2014 yılında ülkeye gelen yabancı turistlerin % 34'ü tarafından ziyaret edilen Antalya'nın merkezi ile çevresindeki Kemer, Belek ve Kaş gibi beldelerde 500'den fazla 4 yıldızlı ve 5 yıldızlı otel bulunmaktadır.
7.200 km uzunluğunda kıyı şeridi bulunan Türkiye 436 adet mavi bayraklı plajıyla, 578 adet mavi bayraklı plajı bulunan İspanya'nın ardından 38 ülke arasında 2. sırada yer almaktadır. Türkiye'de ayrıca 22 adet mavi bayraklı yat limanı bulunmaktadır.
Elverişli coğrafi konumunun da yardımıyla küresel bir bağlantı noktası olma özelliği gittikçe artan İstanbul, yılda 12 milyon ziyaretçi ile Master Card 2016 Global Hedef Şehirleri Endeksi'nde en çok ziyaret edilen şehirler arasında Avrupa’da 3. sıraya yükselmiş bir cazibe merkezi konumundadır.
Para Politikası
Türkiye, istikrarlı ekonomik büyümeyle birlikte kamu maliyesinde gelişme kaydetmiştir; AB tanımlı genel yönetim nominal borç stoku 2002-2016 yılları arasında 72.1 %’den 28.3 %’e gerilemiş ve Türkiye, AB-Maastricht kriterleri arasında yer alan “azami % 60 oranında kamu borç stoku” ilkesine 2004 yılından bu yana uyar hale gelmiştir. Benzer şekilde, bütçe açığının GSYİH’ye oranı 2003-2016 yılları arasında 10 % 'dan 2 %’nin altına gerileyerek AB-Maastricht kriterlerinin bütçe dengesi için öngördüğü ilkeye uyum sağlamaya başlamıştır.
2016 yılında tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) 8.53 % oranında gerçekleşmiştir.
Rezervler
15 Aralık 2017 tarihi itibariyle Merkez Bankası toplam rezervleri 113.582 milyar ABD Doları olarak kaydedilmiştir.

İşsizlik 2017'de Yüzde 10,9 Oldu

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, 2017 yılında işsizlik oranı değişmeyerek yüzde 10,9 oldu.




Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2017 yılında bir önceki yıla göre 124 bin kişi artarak 3 milyon 454 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise değişim göstermeyerek yüzde 10,9 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde 0,2 puanlık azalışla yüzde 9,4 kadınlarda ise 0,4 puanlık artışla yüzde 14,1 oldu.
İSTİHDAM ORANI YÜZDE 47,1 OLDU
İstihdam edilenlerin sayısı 2017 yılında, geçen yıla göre 984 bin kişi artarak 28 milyon 189 bin kişi, istihdam oranı ise 0,8 puanlık artış ile %47,1 oldu. Erkeklerde istihdam oranı 0,5 puanlık artışla %65,6 kadınlarda ise 0,9 puanlık artışla %28,9 olarak gerçekleşti.
Bu yıl, tarım sektöründe çalışan sayısı 159 bin, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı ise 823 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin %19,4'ü tarım, %19,1'i sanayi, %7,4'ü inşaat, %54,1'i ise hizmetler sektöründe yer aldı. Bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında hizmet sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 0,4 puan, inşaat sektörünün payı 0,1 puan artarken, tarım sektörünün payı 0,1 puan, sanayi sektörünün payı 0,4 puan azaldı.
İŞGÜCÜNE KATILMA ORANI YÜZDE 52,8 OLARAK GERÇEKLEŞTİ
İşgücü 2017 yılında bir önceki yıla göre 1 milyon 108 bin kişi artarak 31 milyon 643 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,8 puan artarak %52,8 olarak gerçekleşti. Erkeklerde işgücüne katılma oranı 0,5 puanlık artışla %72,5, kadınlarda ise 1,1 puanlık artışla %33,6 olarak gerçekleşti.
İŞSİZLİK ORANI EN YÜKSEK BÖLGE MARDİN, BATMAN, ŞIRNAK, SİİRT OLDU
İşsizlik oranı en yüksek bölge %26,9 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) iken, işsizlik oranı en düşük bölge %3,6 ile TR90 (Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane) oldu.
EN YÜKSEK İSTİHDAM ORANI KASTAMONU, ÇANKIRI, SİNOP BÖLGESİNE AİT OLDU
En yüksek istihdam oranı %54,4 ile TR82 (Kastamonu, Çankırı, Sinop) Bölgesi'nde gerçekleşti. En düşük istihdam oranı ise %28,2 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) Bölgesi'nde oldu.
İŞGÜCÜNE KATILMA ORANI EN YÜKSEK BÖLGE TEKİRDAĞ, EDİRNE, KIRKLARELİ OLDU
En yüksek işgücüne katılma oranı %59,1 ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) Bölgesi'nde gerçekleşti. En düşük işgücüne katılma oranı ise %38,6 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) Bölgesi'nde oldu.

Trump'ın Çin Hamlesinin Ardından Çifte Rekor: Dolar 4,03 Liraya, Euro 5,0 Liraya Yükseldi

  Amerikan Doları Alış:3.9362 TL, Amerikan Doları Satış:3.9433 TL, Euro Alış:4.8335 TL, Euro Satış:4.8423 TL, Japon Yeni Alış:3.7049 TL, Japon Yeni Satış:3.7294 TL, İngiliz Sterlini Alış:5.4905 TL, İngiliz Sterlini Satış:5.5191 TL, Avustralya Doları Alış:3.0238 TL, Avustralya Doları Satış:3.0435 TL, Kanada Doları Alış:3.0005 TL, Kanada Doları Satış:3.014 TL, İsviçre Frankı Alış:4.1181 TL, İsviçre Frankı Satış:4.1445 TL, Çin Yuanı Renminbisi Alış:0.61818 TL, Çin Yuanı Renminbisi Satış:0.62627 TL, İsveç Kronu Alış:0.47728 TL, İsveç Kronu Satış:0.48222 TL, Norveç Kronu Alış:0.50724 TL, Norveç Kronu Satış:0.51065 TL, Rus Rublesi Alış:0.06788 TL, Rus Rublesi Satış:0.06877 TL, Bulgaristan Levası Alış:2.4571 TL, Bulgaristan Levası Satış:2.4893 TL, Danimarka Kronu Alış:0.64788 TL, Danimarka Kronu Satış:0.65107 TL, İran Riyali Alış:0.01039 TL, İran Riyali Satış:0.01052 TL, Kuveyt Dinarı Alış:13.0458 TL, Kuveyt Dinarı Satış:13.2165 TL, Pakistan Rupisi Alış:0.03534 TL, Pakistan Rupisi Satış:0.0358 TL, Rumen Leyi Alış:1.0299 TL, Rumen Leyi Satış:1.0433 TL, Suudi Arabistan Riyali Alış:1.0496 TL, Suudi Arabistan Riyali Satış:1.0515 TL,


Trump'ın, Çin'e ek gümrük vergisi ve yatırım kısıtlamaları getiren genelgeyi imzalamasının ardından dolar 4 TL'yi aşarak 4,03 seviyesine yükseldi. Euro da 4,97 lirayı aşarak 5,0 liraya çıktı.
ABD merkezli gelişmelere bağlı olarak dolar ve euro uluslararası piyasalarda rekor düzeylere tırmandı; dolar tarihinde ilk kez 4.0 lirayı aşarak 4.03 liraya çıkarken, euro da 4.97 lirayı aşarak 5.0 liraya çıktı.


YENİ BİR TİCARET SAVAŞI OLARAK YORUMLANDI
ABD Başkanı Donald Trump'ın, "yeni bir ticaret savaşı"nın başlangıcı olarak yorumlanan, Çin'e milyarlarca dolarlık ek gümrük vergisi ve yatırım kısıtlamalarına ilişkin kararları ve uluslararası kredi derecelendirme şirketi Standard & Poor's'un (S&P) bu yıl ABD Merkez Bankası'nın "dört faiz artışı" yapmasını beklediklerine ilişkin raporuna bağlı olarak lira küresel piyasalarda büyük değer kaybetti.

DOLAR VE EURO REKOR KIRDI

Bu gelişmelerin ardından, dolar tarihinde ilk kez 4.0 lirayı aşarak 4.0368 liraya ve euro da 4.9757 liraya kadar tırmandı. Dolar, tarihi zirvenin ardından 3.96 - 3.97 lira aralığına, euro da 4.89 - 4.90 lira aralığına döndü.

Döviz Nereye Gidiyor

  Amerikan Doları Alış:3.9362 TL, Amerikan Doları Satış:3.9433 TL, Euro Alış:4.8335 TL, Euro Satış:4.8423 TL, Japon Yeni Alış:3.7049 TL, Japon Yeni Satış:3.7294 TL, İngiliz Sterlini Alış:5.4905 TL, İngiliz Sterlini Satış:5.5191 TL, Avustralya Doları Alış:3.0238 TL, Avustralya Doları Satış:3.0435 TL, Kanada Doları Alış:3.0005 TL, Kanada Doları Satış:3.014 TL, İsviçre Frankı Alış:4.1181 TL, İsviçre Frankı Satış:4.1445 TL, Çin Yuanı Renminbisi Alış:0.61818 TL, Çin Yuanı Renminbisi Satış:0.62627 TL, İsveç Kronu Alış:0.47728 TL, İsveç Kronu Satış:0.48222 TL, Norveç Kronu Alış:0.50724 TL, Norveç Kronu Satış:0.51065 TL, Rus Rublesi Alış:0.06788 TL, Rus Rublesi Satış:0.06877 TL, Bulgaristan Levası Alış:2.4571 TL, Bulgaristan Levası Satış:2.4893 TL, Danimarka Kronu Alış:0.64788 TL, Danimarka Kronu Satış:0.65107 TL, İran Riyali Alış:0.01039 TL, İran Riyali Satış:0.01052 TL, Kuveyt Dinarı Alış:13.0458 TL, Kuveyt Dinarı Satış:13.2165 TL, Pakistan Rupisi Alış:0.03534 TL, Pakistan Rupisi Satış:0.0358 TL, Rumen Leyi Alış:1.0299 TL, Rumen Leyi Satış:1.0433 TL, Suudi Arabistan Riyali Alış:1.0496 TL, Suudi Arabistan Riyali Satış:1.0515 TL,

Dolar 3.93 lirayı aştı, euro 4.82 lira düzeyinde

Fed toplantısı öncesinde dolar haftaya 3.93 liranın üzerinde başlarken, geçen hafta 4.8313 lira ile rekor kıran euro da 4.82 liranın üzerine yükseldi.
ABD Merkez Bankası'nın (FED) bu hafta yapacağı toplantısı öncesinde gücünü koruyan dolar yeni haftaya 3.93 liranın üzerinde başlarken,. geçen hafta 4.8313 lira ile yeni bir rekor kıran euro da 4.82 liranın üzerine yükseldi.
Dünyadaki gelişmeler ve jeopolitik risklerle dolar erken işlemlerde 3.9348 liraya yükseldikten sonra 3.93 - 3.94 lira aralığında hareket etmeye başladı. Dolar, geçen 21 Kasım'da 3.9622 lira ile tarihi rekor düzeye çıkmıştı. Euro da erken işlemlerde 4.8281 liraya kadar yükseldikten sonra 4b82 - 4.83 lira aralığında hareket etmeye başladı.

Euro ve sterlin rekor kırdı, dolar yatay seyrediyor

Euro ve sterlin güne TL karşısında yeni rekor seviyelerden başlarken dolar 3 ayın zirvesinde yer alıyor. Rekorunu 4.8455'e taşıyan euro, 4.8410 seviyesinde yer alırken, tarihi zirvesini 5.5078 ile yineleyen sterlin ise 5.5135'te yer aldı.
Dün sert değer kayıplarının görüldüğü Türk lirası düşüşünü sürdürdü. Erken saatlerde 3.8742'ye kadar çıkarak 3 ayın zirvesindeki seyrini sürdüren dolar/TL saat 08:30'da 3.8685'den işlem gördü.
Rekorunu 4.8055'e taşıyan euro, 4.8010 seviyesinde yer alırken, tarihi zirvesini 5.4178 ile yineleyen sterlin ise 5.4135'te yer aldı.
Dün 12,76'ya kadar yükselen 10 yıllık tahvil faizi daha sonra 12,59'a çekilmiş olsa da TL üzerinde baskıya neden oluyor. Beklentilerin üzerinde gelen enflasyon verisi sonrası başlayan satış hareketi, TCMB faiz kararı, Moody's'in not indirimi ve cari açık sonrasında devam etti ve 10 yıllık tahvil faizini 90 baz puan yukarı çekti.
Hafta başından bu yana toparlanmaya çalışan dolar ise, ABD enflasyon verisi ve ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın görevden alınmasının ardından kazanımlarını törpüledi. Dolar endeksi 90 sınırından 89,58'e gelmiş durumda.

Dövizdeki Tırmanış Kimi Nasıl Etkileyecek?

Uzun süredir gündemin orta yerinde duran "Dolar 4 lira olur mu" sorusunun yanıtı artık biliniyor. Yeni soru doların nereye kadar gidebileceği, nerede duracağı, eski yerine gelip gelmeyeceği üzerinde sıralanıyor.
Döviz kurlarındaki yükselmenin temelinde döviz talebinin döviz arzından yüksek olması yatıyor. Arz talep dengesizliğinin varlığı ise cari açıkta kendini gösteriyor. Ancak cari açık tek başına kurları yukarı zıplatmıyor, dengeleri tümden değiştirmek için, iç veya dış konjonktür bozulmasından gelebilecek küçük bir kıvılcımı bekliyor. ABD Merkez Bankası, Mısır derken şimdi Suriye'ye "müdahale" işaretleri cari açık cephesinde "kıvılcım" olarak algılanmış olmalı.

Cari açıktan yüz bulmuş dalgalanma

Kurdaki olası bir kalıcı değişim ister istemez ekonomideki dengeleri değiştirecek, dengenin başka bir yerde kurulmasına yol açacaktır. Kalıcı olmayan oynaklık ise geniş kitlelere yaşattığı heyecana sınırlı kalacaktır. Bu arada ekonomide karşılaşılan yeni durumu sadece "dış kaynaklı dalgalanma" olarak nitelersek eksik kalır. Tarif, "Cari açıktan yüz bulmuş dış kaynaklı dalgalanma" şeklinde yapmak doğru sonucu ulaşma açısından daha yerinde olabilir. Kalıcı kur artışı ülke ekonomileri ve doğrudan vatandaşın cebini bakın nasıl etkiliyor:
Benzin, elektrik: Başta akaryakıt, doğalgaz ve elektrik fiyatlarında ciddi zam baskısı oluşur. Devlet akaryakıt fiyatlarında yaşanabilecek olası bir hızlı tırmanışı bir tek vergi indirimiyle frenleyebilir. Böyle bir müdahale bütçeye ek yük getireceği, mali istikrarın görünümünü bozacağı ve cari açığı tetikleyeceği için pek tercih edilmez. Akaryakıt fiyatlarının yükselmesi zincirleme enflasyon etkisi yapar. Doğalgaz ve elektrik fiyatları kısmen devlet desteğiyle makul düzeylerde tutulabilir.
Altın, konut: Dolar bolluğuyla zirveleri gören altının, dolar kıtlığında bile çıkışa geçmesi şaşırtmamalı. Cari açık, Suriye'den gelen müdahale haberleri, petrol fiyatlarındaki artışlar altına yarıyor. Konut ise bu tür ortamlarda yatırımcılar için değilse bile kendi evinde oturmanın hayalini kuranlara fırsat sunacak görünüyor.
İhracat, ithalat, istihdam: Türkiye'de ihracatın büyük bölümü ithalattan besleniyor. Kur artışıyla ihracatçıya gelen avantaj ithal girdilerin artmasıyla yok olacaktır. Olumlu yanı, ihracatçı ve üreticiler pahalı ithal girdi yerine nispeten ucuz yerli malını tercih edecektir ki bu da üretim ve istihdam artışını destekleyebilir.
Enerji ithalatı: Türkiye yılda 55 milyar dolarlık enerji ithalatı yapmak zorunda. Zaten cari açığı körükleyen de bu zorunluluk. Yılın başında dolar 1,85 TL düzeyindeydi. Bugün 2,03 TL'deyiz. Böyle bir artışın kalıcı olacağı düşünülürse Türkiye'ye çıkaracağı yıllık fatura 10 milyar liraya ulaşıyor. Bu rakam kamunun bir yılda yaptığı yatırımın 4'te 1'ine eşit.
Turizm: Dövizin artması turizm açısından ciddi bir rekabet üstünlüğü getirebilir. Ülkenin bu kanaldan gelecek dövize şiddetle ihtiyacı da var. Ancak, sezonun sonuna yak