Dolar 3.93 lirayı aştı, euro 4.82 lira düzeyinde
Fed toplantısı öncesinde dolar haftaya 3.93 liranın üzerinde
başlarken, geçen hafta 4.8313 lira ile rekor kıran euro da 4.82 liranın üzerine
yükseldi.
ABD Merkez Bankası'nın (FED) bu hafta yapacağı toplantısı
öncesinde gücünü koruyan dolar yeni haftaya 3.93 liranın üzerinde başlarken,.
geçen hafta 4.8313 lira ile yeni bir rekor kıran euro da 4.82 liranın üzerine
yükseldi.
Dünyadaki gelişmeler ve jeopolitik risklerle dolar erken
işlemlerde 3.9348 liraya yükseldikten sonra 3.93 - 3.94 lira aralığında hareket
etmeye başladı. Dolar, geçen 21 Kasım'da 3.9622 lira ile tarihi rekor düzeye
çıkmıştı. Euro da erken işlemlerde 4.8281 liraya kadar yükseldikten sonra 4b82
- 4.83 lira aralığında hareket etmeye başladı.
Euro ve sterlin rekor kırdı, dolar yatay seyrediyor
Euro ve sterlin güne TL karşısında yeni rekor seviyelerden
başlarken dolar 3 ayın zirvesinde yer alıyor. Rekorunu 4.8455'e taşıyan euro,
4.8410 seviyesinde yer alırken, tarihi zirvesini 5.5078 ile yineleyen sterlin
ise 5.5135'te yer aldı.
Dün sert değer kayıplarının görüldüğü Türk lirası düşüşünü
sürdürdü. Erken saatlerde 3.8742'ye kadar çıkarak 3 ayın zirvesindeki seyrini
sürdüren dolar/TL saat 08:30'da 3.8685'den işlem gördü.
Rekorunu 4.8055'e taşıyan euro, 4.8010 seviyesinde yer
alırken, tarihi zirvesini 5.4178 ile yineleyen sterlin ise 5.4135'te yer aldı.
Dün 12,76'ya kadar yükselen 10 yıllık tahvil faizi daha
sonra 12,59'a çekilmiş olsa da TL üzerinde baskıya neden oluyor. Beklentilerin
üzerinde gelen enflasyon verisi sonrası başlayan satış hareketi, TCMB faiz
kararı, Moody's'in not indirimi ve cari açık sonrasında devam etti ve 10 yıllık
tahvil faizini 90 baz puan yukarı çekti.
Hafta başından bu yana toparlanmaya çalışan dolar ise, ABD
enflasyon verisi ve ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın görevden alınmasının
ardından kazanımlarını törpüledi. Dolar endeksi 90 sınırından 89,58'e gelmiş
durumda.
Dövizdeki Tırmanış Kimi Nasıl Etkileyecek?
Uzun süredir gündemin orta yerinde duran "Dolar 4 lira
olur mu" sorusunun yanıtı artık biliniyor. Yeni soru doların nereye kadar
gidebileceği, nerede duracağı, eski yerine gelip gelmeyeceği üzerinde sıralanıyor.
Döviz kurlarındaki yükselmenin temelinde döviz talebinin
döviz arzından yüksek olması yatıyor. Arz talep dengesizliğinin varlığı ise
cari açıkta kendini gösteriyor. Ancak cari açık tek başına kurları yukarı
zıplatmıyor, dengeleri tümden değiştirmek için, iç veya dış konjonktür
bozulmasından gelebilecek küçük bir kıvılcımı bekliyor. ABD Merkez Bankası,
Mısır derken şimdi Suriye'ye "müdahale" işaretleri cari açık
cephesinde "kıvılcım" olarak algılanmış olmalı.
Cari açıktan yüz bulmuş dalgalanma
Kurdaki olası bir kalıcı değişim ister istemez ekonomideki
dengeleri değiştirecek, dengenin başka bir yerde kurulmasına yol açacaktır.
Kalıcı olmayan oynaklık ise geniş kitlelere yaşattığı heyecana sınırlı
kalacaktır. Bu arada ekonomide karşılaşılan yeni durumu sadece "dış
kaynaklı dalgalanma" olarak nitelersek eksik kalır. Tarif, "Cari
açıktan yüz bulmuş dış kaynaklı dalgalanma" şeklinde yapmak doğru sonucu
ulaşma açısından daha yerinde olabilir. Kalıcı kur artışı ülke ekonomileri ve
doğrudan vatandaşın cebini bakın nasıl etkiliyor:
Benzin, elektrik: Başta akaryakıt, doğalgaz ve elektrik
fiyatlarında ciddi zam baskısı oluşur. Devlet akaryakıt fiyatlarında
yaşanabilecek olası bir hızlı tırmanışı bir tek vergi indirimiyle
frenleyebilir. Böyle bir müdahale bütçeye ek yük getireceği, mali istikrarın
görünümünü bozacağı ve cari açığı tetikleyeceği için pek tercih edilmez.
Akaryakıt fiyatlarının yükselmesi zincirleme enflasyon etkisi yapar. Doğalgaz ve
elektrik fiyatları kısmen devlet desteğiyle makul düzeylerde tutulabilir.
Altın, konut: Dolar bolluğuyla zirveleri gören altının,
dolar kıtlığında bile çıkışa geçmesi şaşırtmamalı. Cari açık, Suriye'den gelen
müdahale haberleri, petrol fiyatlarındaki artışlar altına yarıyor. Konut ise bu
tür ortamlarda yatırımcılar için değilse bile kendi evinde oturmanın hayalini
kuranlara fırsat sunacak görünüyor.
İhracat, ithalat, istihdam: Türkiye'de ihracatın büyük
bölümü ithalattan besleniyor. Kur artışıyla ihracatçıya gelen avantaj ithal
girdilerin artmasıyla yok olacaktır. Olumlu yanı, ihracatçı ve üreticiler
pahalı ithal girdi yerine nispeten ucuz yerli malını tercih edecektir ki bu da
üretim ve istihdam artışını destekleyebilir.
Enerji ithalatı: Türkiye yılda 55 milyar dolarlık enerji
ithalatı yapmak zorunda. Zaten cari açığı körükleyen de bu zorunluluk. Yılın
başında dolar 1,85 TL düzeyindeydi. Bugün 2,03 TL'deyiz. Böyle bir artışın
kalıcı olacağı düşünülürse Türkiye'ye çıkaracağı yıllık fatura 10 milyar liraya
ulaşıyor. Bu rakam kamunun bir yılda yaptığı yatırımın 4'te 1'ine eşit.
Turizm: Dövizin artması turizm açısından ciddi bir rekabet
üstünlüğü getirebilir. Ülkenin bu kanaldan gelecek dövize şiddetle ihtiyacı da
var. Ancak, sezonun sonuna yak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder