Amacımız Bu ülkenin hepimiz için huzurlu ve yaşanabilir olması için yürütülen çabalara katkı sunmak.

Alevisiyle, Kürdüyle; gelenekselcisi, Atatürkçüsüyle; milliyetçisi, solcusuyla… Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz.

Bence, hepimiz daha iyi koşullarda yaşamayı hak ediyoruz.Daha onurlu, daha saygın, daha estetik, daha barışçı koşullarda birlikte yaşamak için bilgilendirme paylaşım yapıyoruz…

Günlük Haber Siyasi-Politik Yorum Platformu




Whatsapp ile paylaş
TÜFE sorgusu için yayınlar alaka düzeyine göre sıralanmış olarak gösteriliyor. Tarihe göre sırala Tüm yayınları göster
TÜFE sorgusu için yayınlar alaka düzeyine göre sıralanmış olarak gösteriliyor. Tarihe göre sırala Tüm yayınları göster

Yeni Sistemle Kira Artışları

SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ & UNUTMAYIN TEK GELİR KAYNAĞIMIZ REKLAMLAR & SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ


Yeni Sistemle Kira Artışları TÜFE'ye Göre Belirlenecek! İşte Zam Oranın Hesaplanması Yeni Ekonomik Programa göre; kira artışları, kura bağlı olarak artan ÜFE yerine TÜFE göre belirlenecek. Örneğin bin TL'lik bir kiralık daire için Ağustos ayı enflasyonuna göre zam oranları, bin 321 TL olacakken, yeni sisteme göre bin 179 TL olacak.



Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın açıkladığı Yeni Ekonomik Programı'na (YEP) göre; kira artışları, kura bağlı olarak artan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) yerine tüketici fiyatlarındaki artışa (TÜFE) göre belirlenecek. Örneğin bin TL'lik bir kiralık daire için Ağustos ayı enflasyonuna göre zam oranları, bin 321 TL olacakken, yeni sisteme göre bin 179 TL olacak.

Taşınmaz değerleme sistemi kurularak gayrimenkul envanteri tamamlanacak. Böylece, tapu harçları ve emlak vergilerinin gerçek değeri üzerinden alınması sağlanacak şekilde gayrimenkul vergilendirme sistemi yeniden düzenlenecek.

VATANDAŞA KORUYACAK BİR SİSTEM

Türkiye Tüm Emlak Müşavirleri Federasyonu Başkanı Hacı Ali Taylan, "Çok önemli bir karar, bu sene ÜFE'deki yükselişten dolayı kira artışları yüzde 19'a ulaştı. Vatandaşı koruyacak bir önlem almak gerekiyordu, kira artışlarının tüketici fiyatlarına bağlanmasını doğru buluyorum" dedi.

HARÇLAR DÜŞÜRÜLSÜN

YEP'te yer alan taşınmaz değerleme sisteminin çok önemli bir soruna çözüm getirmesini beklediklerini aktaran Taylan, "Tapu harçları ve emlak beyan değerleri yüksek. Büyük şehirlerde emlak vergi oranları ikiyle çarpılıyor, bunun düşürülmesi gerekiyor" dedi.

ÖRNEK KİRA ZAM HESAPLAMASI

Örneğin 1000 TL'lik bir kiralık daire için Ağustos ayı enflasyonuna göre zam oranları;

Eski sisteme göre (ÜFE) 321 TL/1321 TL - Yeni sistem (TÜFE) ile 179 TL/ 1179 TL

İşte Emeklinin Alacağı Zamlı Maaşlar

SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ & UNUTMAYIN TEK GELİR KAYNAĞIMIZ REKLAMLAR & SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ

Son dakika! Enflasyon verisinin açıklanmasının ardından emekli maaşlarına yapılacak zam oranları da netleşti. Buna göre yeni yılda en düşük Bağ-Kur emeklisinin maaşı bin 189 TL, 2000 yılı sonrası SSK emeklisinin maaşı bin 125 TL, en düşük memur maaşı ise 3 bin 143 lira oldu.
  Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) enflasyon rakamlarını açıkladı. Enflasyon Aralık'ta yüzde 0,40 düştü, 2018 enflasyonu yüzde 20,30 oldu. Böylece SSK ve BAĞ-KUR emeklilerinin Ocak ayı için alacağı zam oranı yüzde 10,19 oldu. Memur ve memur emeklisinin yıllık maaş zammı ise yüzde 10,69 oldu.

MEMUR ENFLASYON FARKINI 15 OCAK'TA LACAK

Memur ve memur emeklilerinin maaşlarına gelen enflasyon farkı yüzde 6,70 oldu. Memur ve memur emeklileri ise yüzde 4 + enflasyon farkı ile yüzde 10'un üzerinde zam alacak. Memurlara toplu sözleşme gereği bu yılın Ocak ayında yüzde 4 zam verilecek. Devlet memurları, sözleşmeliler, geçici personel ve memur emeklileri, zamlı maaşlarını ve enflasyon farkını 15 Ocak'ta alacak.

SON 6 AYLIK ENFLASYON DİKKATE ALINACAK

Toplu sözleşme gereğince, enflasyon farkı 6 aylık dilimler halinde hesaplanıyor. 2018'nin ilk 6 ayında enflasyon yüzde 9,17 olmuş, bu nedenle söz konusu dönem için belirlenen yüzde 4 toplu sözleşme zammına ek olarak yüzde 5,17 enflasyon farkı memur maaşlarına yansıtılmıştı. Öte yandan SSK ve Bağ-Kur emeklileri de maaşlarını geçen yılın son 6 aylık enflasyonu oranında zamlı alacak.

İşte Emeklinin Alacağı Zamlı Maaşlar

Milyonlarca emeklinin ve memurun maaş zammını belirleyen kritik enflasyon verisi açıklandı. Enflasyon TÜFE'de Aralık ayında yüzde 0,40 düşerken, yurtiçi ÜFE yüzde 2,22 geriledi. 2018'in tamamında TÜFE yüzde 20,30 olarak gerçekleşti. Böylece SSK ve Bağ-Kur'luların zam oranı yüzde 10,19 oldu. Memurların alacağı zam ise 10,69 oldu.

EN DÜŞÜK BAĞ-KUR EMEKLİSİ MAAŞI

Bağ-Kur esnaf emeklisinin en düşük maaşı bin 690 TL oldu. Bağ-Kur emeklisinin maaşı ise bin 189 TL oldu. 2000 yılı öncesi emekli olan maaşı bin 888 TL oldu.

EN DÜŞÜK SSK VE MEMUR EMEKLİSİ MAAŞLARI

SSK 2000 yılı sonrası emeklisinin maaşı bin 125 TL oldu. En düşük memur emeklisi maaşı da 2 bin 379 TL oldu.

EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI 1000 TL OLACAK

Açıklanan bu rakamlar memur ve emeklinin maaş zammını da belirledi. Yapılacak zam sonrası en düşük emekli maaşı bin lira olacak.

2019 MEMUR MAAŞLARI NE KADAR OLDU?

En düşük memurun maaşı 2 bin 840 liradan 3 bin 143 liraya çıktı. Öğretmen (9/1) maaşı 3 bin 174 liradan 3 bin 513 liraya çıktı.

EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI 2018'DE NE KADARDI?

2018 yılında en düşük emekli maaşları şöyleydi:
En düşük işçi emeklisi maaşı (2000 sonrası) – 939 TL
En düşük işçi emeklisi (2000 öncesi) – 1,569 TL
En düşük esnaf (Bağ-Kur) emeklisi maaşı – 1,444 TL
En düşük (Bağ-Kur) tarım emeklisi maaşı – 989 TL
En düşük memur emekli maaşı – 1,978 TL

TÜRKGÜN  HABER PORTALI


Enflasyon Verisi Ekim'de Yüzde 2,6 Arttı

SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ & UNUTMAYIN TEK GELİR KAYNAĞIMIZ REKLAMLAR & SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ


TÜRKGÜN  HABER PORTALI



Son dakika! Enflasyon, Ekim ayında yüzde 2,67 artarken, yıllık bazda yüzde 25,24 arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan açıklamaya göre tüketici fiyatları Ekim'de bir önceki aya göre yüzde 2,67 yıllık yüzde 24,25 arttı.

TÜFE'de 2018 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,67, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 22,56, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 25,24 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 14,90 artış gerçekleşti.


AYLIK EN YÜKSEK ARTIŞ YÜZDE 12,74 İLE GİYİM VE AYAKKABI GRUBUNDA OLDU


Ana harcama grupları itibariyle 2018 yılı Ekim ayında endekste yer alan gruplardan, konutta yüzde 4,15, ev eşyasında yüzde 3,44, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 3,22 ve eğlence ve kültürde yüzde 2,07 artış gerçekleşti.

AYLIK DÜŞÜŞ GÖSTEREN TEK GRUP YÜZDE 0,85 İLE ULAŞTIRMA OLDU


Ana harcama grupları itibariyle 2018 yılı Ekim ayında endekste yer alan gruplardan sadece ulaştırma grubunda yüzde 0,85 oranında düşüş gerçekleşti.

YILLIK EN FAZLA ARTIŞ YÜZDE 37,92 İLE EV EŞYASI GRUBUNDA GERÇEKLEŞTİ


TÜFE'de, bir önceki yılın aynı ayına göre ulaştırma yüzde 32,00, çeşitli mal ve hizmetler yüzde 31,50, gıda ve alkolsüz içecekler yüzde 29,26 ve konut yüzde 25,72 ile artışın yüksek olduğu diğer ana harcama gruplarıdır.

AYLIK EN YÜKSEK ARTIŞ YÜZDE 3,84 İLE TRC3 (MARDİN, BATMAN, ŞIRNAK, SİİRT)'DE OLDU

İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 2. Düzey'de bulunan 26 bölge içinde, bir önceki yılın Aralık ayına göre en yüksek artış yüzde 25,41 ile TR63 (Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye) bölgesinde, bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek artış yüzde 28,63 ile TR63 (Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye) bölgesinde ve on iki aylık ortalamalara göre en yüksek artış yüzde 16,68 ile TR63 (Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye) bölgesinde gerçekleşti.

Ekim 2018'de endekste kapsanan 407 maddeden; 42 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 328 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 37 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşti.

Enflasyon rakamları açıklandı

SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ & UNUTMAYIN TEK GELİR KAYNAĞIMIZ REKLAMLAR & SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ

Yıllık en fazla artış ev eşyası grubunda gerçekleşirken, aylık en fazla düşüş giyim ve ayakkabı sektöründe oldu.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018 yılı Aralık ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre; Tüketici fiyat endeksi’de (TÜFE) (2003=100) 2018 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 0,40 düşüş, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 20,30, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 20,30 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 16,33 artış gerçekleşti.

AYLIK EN YÜKSEK ARTIŞ GIDA VE ALKOLSÜZ İÇECEKLER GRUBUNDA

Ana harcama grupları itibariyle 2018 yılı Aralık ayında endekste yer alan gruplardan, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 0,78, sağlıkta yüzde 0,62, lokanta ve otellerde yüzde 0,31 ve alkollü içecekler ve tütünde yüzde 0,16 artış gerçekleşti.

AYLIK EN FAZLA DÜŞÜŞ GİYİM VE AYAKKABIDA

Ana harcama grupları itibariyle 2018 yılı Aralık ayında endekste yer alan gruplardan ulaştırmada yüzde 2,56, eğlence ve kültürde yüzde 0,25, haberleşmede yüzde 0,11 ve konutta yüzde 0,06 düşüş gerçekleşti.

YILLIK EN FAZLA ARTIŞ EV EŞYASI GRUBUNDA

TÜFE’de, bir önceki yılın aynı ayına göre çeşitli mal ve hizmetler yüzde 28,80, gıda ve alkolsüz içecekler yüzde 25,11, konut yüzde 23,73 ve eğlence ve kültür yüzde 20,86 ile artışın yüksek olduğu diğer ana harcama gruplarıdır.
Aralık 2018’de endekste kapsanan 407 maddeden; 44 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 202 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 161 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşti.

YURT İÇİ ÜRETİCİ FİYAT ENDEKSİ

Yurt içi üretici fiyat endeksi, 2018 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 2,22 düşüş, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 33,64, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 33,64 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 27,01 artış gösterdi.
Sanayinin dört sektörünün bir önceki aya göre değişimleri; madencilik ve taşocakçılığı sektöründe yüzde 2,46, imalat sanayi sektöründe yüzde 1,56, elektrik, gaz üretim ve dağıtımı sektöründe yüzde 8,47 ve su sektöründe yüzde 0,13 düşüş olarak gerçekleşti.

AYLIK EN FAZLA DÜŞÜŞ HAM PETROL VE DOĞAL GAZ SEKTÖRÜNDE

Bir önceki aya göre en fazla düşüş; yüzde 22,56 ile ham petrol ve doğal gaz, yüzde 13,14 ile kok ve rafine petrol ürünleri, yüzde 8,47 ile elektrik, gaz üretim ve dağıtımı olarak gerçekleşti. Buna karşılık tütün ürünleri yüzde 1,99, içecekler yüzde 1,74, diğer ulaşım araçları yüzde 1,59 ile bir önceki aya göre endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

ANA SANAYİ GRUPLARINDA AYLIK EN FAZLA DÜŞÜŞ ENERJİ SEKTÖRÜNDE

Ana sanayi grupları sınıflamasına göre 2018 yılı Aralık ayında aylık en fazla düşüş yüzde 8,91 ile enerji sektöründe gerçekleşti.


TÜRKGÜN  HABER PORTALI


Dövizde Son Durum

SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ & UNUTMAYIN TEK GELİR KAYNAĞIMIZ REKLAMLAR & SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ

Cari işlemler açığının yüksek gelmesi ile hafta başında sert yükselen dövizler, ABD’den gelen güçlü enflasyon verisi ve küresel risk iştahının ticaret savaşı endişeleriyle azalmasına bağlı olarak dövizler yüksek düzeyini koruyor.
ABD’de TÜFE Haziran’da beklentiler doğrultusunda aylık yüzde 0.1 olurken, yıllık TÜFE yüzde 2.9 ile altı yılın zirvesine tırmandı. ABD enflasyon verisinin ardından Perşembe günü, dolar 4.97 liranın, euro 5.82 liranın, sterlin de 6.59 liranın üzerine çıkarak tarihi zirvelerini tazelediler.
Haftanın son işlem gününde dolar 4.87, euro 5.69 ve sterlin 6.44 liranın üzerine çıktı. Haftaya düşüşle başlayan Borsa İstanbul Endeksi (BIST 100), Perşembe gününe alıcılı başladıktan sonra ABD’den gelen güçlü enflasyon verisinin ardından günlük yüzde 1.88 düşüşle 89 bin 571 puandan kapandı.
Cari açık Mayıs ayında yüzde 9.6 artışla 5.89 milyar dolar ile beklentilerin üzerine çıktı. Piyasa analistleri ve ekonomistler cari açığın yüzde 1.5 dolayında artışla 5.45 milyar dolar düzeyine yükselmesini bekliyordu.
Erken işlemlerde;
- en düşük 4.8186 ve en yüksek 4.8780 lirayı gören dolar günlük yüzde 0.24 düşüşle 4.84-4.85 lira aralığında,
- en düşük 5.6221 ve en yüksek 5.6933 lirayı gören euro günlük yüzde 0.44 düşüşle 5.65– 5.66 lira aralığında,
- en düşük 6.3534 ve en yüksek 6.4403 lirayı gören sterlin ise günlük yüzde 0.63 düşüşle 6.38-6.39 lira aralığında işlem görüyor.
“Daha ne kadar düşeceğiz?”
İş Yatırım, “Daha ne kadar düşeceğiz?” başlıklı günlük piyasa analizinde Türkiye varlıklarında dünyadan bağımsız bir satıcı seyrin devam ettiği, küresel piyasalarda ise bir toparlanma görüldüğü vurgulandı ve şu değerlendirmeler yapıldı: “Dünya piyasalarında Wall Street’ten başlayarak Avrupa’ya ve Asya’ya yayılan bir toparlanma görülüyor. Güçlü dolar, yükselen faizlere rağmen görülen toparlanmada Çin’in ABD ile ticaret savaşını yumuşatmaya çalışacağı beklentisinin etkili olduğu söyleniyor.
“Türkiye varlıklarında dünyadan bağımsız satıcılı seyir devam ediyor. “Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak’ın piyasa dostu ekonomi politikalara ve yapısal reformları vurgulayan açıklamasına rağmen yabancı yatırımcıların satışı devam ediyor.
“Son üç günde yüzde 15’e yakın değer kaybeden MSCI Türkiye’nin MSCI Gelişmekte olan ülkelere oranı 1996 yılından beri gördüğü en düşük seviyelere geriledi.
“Döviz piyasasında ve tahvillerde de dünyadan negatif ayrışıyoruz.
“ABD vadelileri ve Asya borsalarının seyri Borsa İstanbul’da %0,5 civarında pozitif bir açılışa işaret ediyor.
“Ancak çok son üç günde yaşananlardan sonra yatırımcılar Türkiye varlıklarını alırken temkinli davranacaklar.
“Bugün piyasa kapandıktan sonra yapılacak Fitch değerlendirmesinde görünümün negatif olarak değiştirilmesi piyasalar üzerinde etkili olmayacaktır.”

Güne başlarken piyasalar

SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ & UNUTMAYIN TEK GELİR KAYNAĞIMIZ REKLAMLAR & SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ


DOLAR

Küresel piyasalarda bugün ABD piyasaları, 4 Temmuz Bağımsızlık Günü kutlamaları dolayısıyla Çarşamba günü kapalı olacak. ABD ile Çin arasında ticaret yönelik yaptırımların konuşulması üzerine Çin para birimi Yuan'da ciddi değer kayıpları görüldü. Daha sonra Çin yetkililerinin para birimine sözlü olarak müdahale etmesine yol açmıştı. Japonya para birimi Yen ise güvenli liman varlıklarına olan talepteki artış ile yükseldi. Bugün ABD tarafında bugün TSİ 14:00 MBA Mortgage başvuru rakamları açıklanacak.
USD/TRY kuru; ABD piyasalarının kapalı olduğu ve yuan'ın kayıplarına ara verdiği güne yatay başladı. Dün TÜİK tarafından Haziran ayına ilişkin enflasyon verisi açıklandı. Gelen veri beklentinin de üzerinde gelmesi üzerine USD/TRY üzerinde negatif etkisi görüldü. Geçtiğimiz hafta Cuma günü USD/TRY kuru 4,56 seviyelerine kadar gerilemişti. Ancak dünkü açıklanan enflasyon sonrası USD/TRY %1.29 artışla 4.68 seviyelerine kadar yükseldi. Ardından 4.6450-4.6500 bandı arasına geriledi. (Enflasyon verisi; TÜFE, haziran ayında yıllık 15.39% Çekirdek enflasyon ise yıllık 14.60% ÜFE ise yıllık olarak 23.71% olarak gerçekleşti.) Bugün ise USDTRY kuru 4,67 ile güne başladı ve piyasanın arz ve talebine göre 4,68 seviyesine kadar yükseldi. Piyasada 4,6820 seviyelerinde işlem görmektedir. Yükselen enflasyon Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın 24 Temmuz ayı toplantısında faiz kararı üzerinde baskı oluşturacağı üzerinde piyasa tarafından beklentiler oluşmaya başladı. (Merkez Bankası mevcut faiz politikası alt band yüzde 16,25 üst band yüzde 19,25 repo faiz oranı ise yüzde 17,75 seviyelerinde.)
Türkiye sepet kur 5,03 seviyelerinde seyretmektedir. Türkiye 5 yıllık CDS 300 puan seviyelerinde işlem görmektedir. Bugün Türkiye tarafında takip edilecek önemli bir veri bulunmamaktadır.

EURO

EUR/USD paritesi doların küresel piyasalarda bazı gelişmiş ülke para birimleri üzerinde değer kaybetmesi üzerine parite 1,16 seviyenin üzerinde güne başladı. EUR/USD paritesi en düşük 1,1658 seviyelerine kadar geriledi ancak an itibariyle 1,1676 seviyelerinde işlem görmektedir. 
Bugün TSİ 10:45 İtalya Markit PMI verisi, TSİ 10:50 Fransa Markit PMI verisi, TSİ 11:30 İngiltere PMI verisi rakamları açıklanacaktır. Bu verilerin dışında herhangi bir önemli bir veri akışı bulunmamaktadır.
EUR/TRY kurunda Euro'nun değer kazanmasına bağlı olarak yükseliş gösterdi. EUR/TRY kuru 5,49 seviyelerine kadar yükseldi. Piyasanın açılması ile birlikte alıcı ve satıcıların buluşması ile birlikte 5,4888 seviyelerinde işlem görmektedir. Ancak buradaki hareketlilik tamamen dünkü enflasyon verisine bağlı olarak EUR/TRY kuru yükselmektedir.

ALTIN

Küresel piyasalarda ABD piyasalarının kapalı olması ve güvenli limanlara olan talebin artış göstermesi üzerine kıymetli maden değer kazandı. Ons altın 1261 dolar seviyelerine kadar yükseldi. Piyasanın açılması ile birlikte 1259 dolar seviyelerinde işlem görmektedir. Gram altın ise 189 Türk Lirası seviyelerinde işlem görmektedir.

PETROL

Petrol fiyatları Salı günü, Libya, Kanada ve Venezuela'dan kaynaklanan aksaklıklardan dolayı küresel üretimdeki düşüşün Petrol İhraç Eden Ülkeler Topluluğu (OPEC) tarafından artırılan üretime ağır bastığının düşünülmesi ile birlikte kısa bir süreliğine 75 doların üzerini gördü.. Petrol fiyatları; Brent petrol 78 dolarda tutundu. WTI petrol ise 74 doların üzerinde işlem görmektedir.

YASAL UYARI:

"Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir." 

Türk Ekonomisinin Genel Görünümü

Tamer Ashraf

Son 15 yıldır istikrarlı büyümesi sayesinde Türk ekonomisi kaydadeğer bir performans sergilemiştir. Sağlam makro-ekonomik stratejiler, uygun mali ve para politikalar ve izlenen yapısal reformlar; yüksek büyüme oranları ve Türk ekonomisine duyulan güvenin artmasıyla sonuçlanmıştır.
Geniş yurtiçi piyasamız, rekabetçi ve dinamik özel sektörümüz, ulaşım, telekomünikasyon ve enerji sektörlerinde oldukça gelişmiş teknolojik altyapımız mevcuttur.
Ekonomik büyüme
Türkiye, Dünya Bankası 2017 yılı Nisan ayı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu verilerine göre 2016 yılında, satın alma gücü paritesine (SGP) göre dünyanın 13. ve Avrupa’nın 5. büyük ekonomisidir.
Türkiye 2010-2016 döneminde ortalama 6.3 % olan büyüme performansına sahip olmuştur. 2017 yılının ilk yarısında 5.1 %’lik büyüme gerçekleşmiştir. Ekonomimizin, 2017 yılı ilk yarısındaki Sözkonusu oranın 3.9 %’u yatırımlar ve ihracattan gelmektedir. Bu durum büyümemizin kalitesini göstermektedir. Nitekim üçüncü çeyrekte bu oran 11.1 % olarak gerçekleşmiştir. Böylece ilk dokuz aylık dönemde büyüme 7.4 %’e ulaşmıştır. Ülkemiz, 2017 yılının ilk üç çeyreği itibariyle OECD, Avrupa Birliği ve G20 ülkeleri arasında büyüme oranı bakımından birinci sırayı elde etmiştir. Büyüme oranımızın 2017 yılının tamamında ise 6,5 - 7 % oranında olması beklenmektedir.
Türkiye, 2018-2020 yılları Orta Vadeli Programı (OVP) hedeflerine göre, her üç yıl için de 5.5 % büyümeyi hedeflemektedir. OECD tahminlerine göre, Türkiye 2015-2025 döneminde 4.9 %’luk yıllık ortalama büyüme oranıyla OECD’ye üye ülkeler arasındaki en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olacaktır.
Türk halkı 2016 yılında darbe teşebbüsü karşısında tarihe geçecek bir demokrasi zaferi elde etmiştir. Bu zorlu sürece rağmen, Türk ekonomisi gücünü korumayı başarmıştır. Özellikle 2017 yılı ikinci çeyreğinden itibaren Türkiye ekonomisine ilişkin ekonomik büyüme tahminlerini uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları tarafından yeniden gözden geçirmek durumunda kalmışlardır. Son olarak OECD 2017 yılı için ekonomik büyüme oranımızı 6.1 %’e yükseltmiştir.
Dış ticaret
Ülkemiz, 2016 yılında 341.1 milyar ABD Doları toplam dış ticaret hacmine sahip olup, bunun 142.5 milyar Doları ihracat, 198.6 milyar Doları ithalattır. 2005-2016 yıllarında ihracatın artış oranı Türkiye’de 6.4 %, dünyada ise ortalama 4.3 %’dür. Türkiye’nin ihracatının 2017 yılında 153.3 milyar, 2018 ve 2019 yıllarında ise sırasıyla 170 ve 193.1 milyar Dolar seviyesinde gerçekleşmesi öngörülmektedir. İhracatımız için belirlenen 153,3 milyar ABD Doları hedefinin üzerine çıkıp ihracatımızın 156 milyar ABD Dolarını geçmesi beklenmektedir.
Türkiye, 2016 yılı itibariyle AB ile yaklaşık olarak 160 milyar Dolarlık bir ticaret hacmine sahiptir. AB ile aramızda devam eden Gümrük Birliği sanayi mallarını ve işlenmiş tarım ürünlerini kapsamına almaktadır. Türkiye AB’nin birinci, AB ise Türkiye’nin dördüncü ticaret ortağıdır. Gümrük Birliği’nin başka sektörleri de kapsayacak şekilde güncellenmesi halinde, AB ile ticaretimiz çok daha ileri noktalara taşınacaktır. AB tarafından Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin yaratacağı etkilere dair bir analiz yaptırmıştır. 2016 yılında benzer bir çalışma ülkemiz tarafından da yapılmıştır. Sözkonusu çalışmadan çıkan sonuçlara göre, Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin AB ekonomisinin büyümesine katkıda bulunacağı ifade edilmiştir.
Türkiye’nin Dış Ticareti (milyar $)
            2010   2011  2012  2013 2014  2015  2016
İhracat 113,9 134,9 152,6 151,8 157,6 143,9 143
İthalat 185,5 240,8 236,5 251,7 242,1 207,2 199
Hacim 299,4 375,7 389,1 403,5 399,7 351,1 342
Kaynak: TÜİK
Yabancı yatırımlar
Doğrudan yabancı yatırımlar için Türkiye önemli bir cazibe merkezidir. 2003–2016 yıllarında gerçekleşen doğrudan yabancı sermaye yatırımları 176,6 milyar ABD Doları’dır. 2017 yılı Ocak-Ekim döneminde ise 8,29 milyar ABD Doları tutarında doğrudan yabancı sermaye ülkemize girmiştir.
2012’den beri Türkiye Batı Asya’daki en büyük yabancı yatırım çeken ülke olmuştur.
Türkiye’de yabancı yatırımcılara yerel yatırımcılarla aynı haklar ve yükümlülükler veren yasal düzenlemeler yabancı yatırımlar için güvenli bir ortam sağlamaktadır.
Ticaret ve doğrudan yabancı yatırımlar bakımından Türkiye’yi benzersiz kılan özellik, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya’ya açılan bir kapı özelliği taşımasıdır. Nitekim İstanbul’dan 4 saatlik uçuşla 60’den fazla ülkeye ve dünya ekonomisinin dörtte birini oluşturan geniş bir pazara erişim sağlanabilmektedir.
Türkiye'de 57 bin 649 yabancı sermayeli şirket faaliyet göstermektedir. Yerli ve yabancı ortaklı olan şirket sayısı 34 bin 573’dür.
Ülkemiz dünyanın en iddialı yatırım teşvik sistemlerinden birine sahiptir. Hükümetimiz her proje için ayrı bir teşvik imkanı oluşturmak için gerekli yetkiyi TBMM’den almıştır. Proje bazlı yatırım teşvik sistemi ile yatırımlarımızın önü açılmaktadır.
Özelleştirme
Hükümetin öncelikli gündem maddelerinden birini özelleştirme oluşturmaktadır. Özelleştirme sürecinin altındaki temel felsefe, devletin rolünün sağlık, temel eğitim, sosyal güvenlik, millî savunma ve geniş çaplı altyapı yatırımlarıyla sınırlamaktır. Bu Türkiye’nin özel sektöre dayanan gerçek bir serbest piyasa ekonomisi oluşturma hedefine uygundur.
OECD ülkeleri arasında özelleştirme sürecini hızla tamamlayan ve yüksek getiri elde eden ülkeler arasında ön sıralarda yer alan Türkiye’de, 1986-2003 yılları arasında yaklaşık 8 milyar Dolar, 2004-2015 yılları arasında 58 Milyar Dolar olmak üzere toplam 66 milyar Dolar civarında özelleştirme uygulaması gerçekleştirilmiştir.
18.11.2002 – 25.07.2017 döneminde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile 4046 sayılı Kanun’un 4. Maddesi doğrultusunda verilen yetkiye istinaden özelleştirme programındaki kuruluşlar tarafından gerçekleştirilen uygulamalar kapsamında, 94 kuruluşta bulunan kamu paylarının blok satış, halka arz ve İMKB’de hisse senedi satışı yoluyla 10 liman, 81 elektrik santrali, 40 tesis/işletme, 3.483 taşınmaz, 3 gemi ve 36 maden sahası ile araç muayene hizmetlerinin de varlık satışı/işletme hakkı devri yoluyla özelleştirilmiş, ayrıca özelleştirme programındaki kuruluşların envanterinde kayıtlı bir kısım makine-teçhizat, demirbaş vb. varlıklar ile bu kuruluşlar adına tescilli markaların satışı yapılmıştır.
18.11.2002-25.07.2017 döneminde gerçekleştirilen özelleştirme uygulamalarının toplam tutarı 59 milyar 558 milyon 255 bin ABD Dolarıdır.
Müteahhitlik Sektörümüz
Türk müteahhitlik sektörü dünyada Çin'den sonra ikinci sırada yer almaktadır.
İlk müteahhitlik projesini 1972'de Libya'da üstlenen sektör, bu yılın Temmuz ayına kadar geçen sürede 117 ülkede, toplam değeri 344,7 milyar dolar olan 9 bin 18 projeye imza atmıştır.
Sektörün son 10 yıldaki hizmetlerine bakıldığında 2008-2017 Temmuz döneminde 4 bin 152 proje üstlenilmiştir. Bu projelerin toplam tutarı 220,1 milyar dolar olarak hesaplanırken, bu tutar 45 yılda üstlenilen 344,7 milyar dolarlık proje tutarının 64 %'üne karşılık gelmektedir.
Ortalama proje bedeli açısından da son 10 yılda önemli gelişme kaydedilmiştir. Bu kapsamda, 2008 yılında ortalama proje bedeli 37,1 milyon ABD Doları iken bu tutar yaklaşık 2 katına çıkarak 2017 yılının temmuz ayı itibarıyla 79,3 milyon ABD Dolarına ulaşmıştır.
Türk müteahhitlerin son 45 yılda üstlendiği projelerin ülkeler bazında dağılımı değerlendirildiğinde ilk sırada 67,6 milyar ABD Doları ve yüzde 19,6 pay ile Rusya yer almaktadır. Bu ülkeyi 46,8 milyar ABD Doları ve yüzde 13.6 % pay ile Türkmenistan, 28,9 milyar dolar ve yüzde 8.4 % pay ile Libya takip etmektedir.
Sektörel açıdan bakıldığında ise karayolu, tünel ve köprü projeleri 44,1 milyar ABD Doları ile Türk müteahhitlerinin en çok iş yaptığı alanlar olmuştur. Konut projeleri 43,7 milyar ABD Doları ile ikinci, ticaret merkezi projeleri 29,1 milyar ABD Doları ile üçüncü sırada kendine yer bulmuştur.
2017 yılı itibariyle küresel ölçekte faaliyet gösteren dünyanın en büyük 250 inşaat firmasından 45’i Türk firmalarıdır.
Bu firmalardan 7'si ilk 100 firma arasında kendine yer bulurken, ilk kez 2 Türk firması 3 milyar ABD Doları üzerindeki gelirleriyle ilk 50 firma arasında sayılmıştır.
Turizm
Dünyanın 6. en popüler turizm merkezi olan Türkiye (2015) , yılda 30 milyonun üzerinde turist çekmekte olup ziyaret edenlerin sayısı yıldan yıla artmaktadır. Turizm sektörü, 2023 yılı itibarıyla yılda 50 milyon turist ziyareti ve 50 milyar ABD doları gelir hedeflemektedir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, 2016 yılında Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçilerin sayısı 30,9 milyon iken, aynı yıl turizm sektörünün elde ettiği toplam gelir yaklaşık 18,7 milyar ABD dolarıdır.
Turizmde 2017 yılı içinde % 29’luk artış yaşanmıştır. 2017 yılı Ocak-Eylül döneminde 26 milyon turist ülkemizi ziyaret etmiştir. Aynı dönemde 15.5 milyar ABD Doları turizm geliri elde edilmiştir.
2017 yılının Ocak – Eylül döneminde ülkemize en fazla yabancı turist gönderen ülkeler sıralamasında Rusya Federasyonu (15.82 % - 4.122,305 kişi) birinci, Almanya Federal Cumhuriyeti (11.22 % - 2.923,152 kişi) ikinci, İran İslam Cumhuriyeti (7.28 % - 1.895,907 kişi) üçüncü sırada yer almaktadır.
Gelen yabancı ziyaretçi sayısı esas alındığında Antalya, Türkiye'nin en çok tercih edilen şehridir. 2014 yılında ülkeye gelen yabancı turistlerin % 34'ü tarafından ziyaret edilen Antalya'nın merkezi ile çevresindeki Kemer, Belek ve Kaş gibi beldelerde 500'den fazla 4 yıldızlı ve 5 yıldızlı otel bulunmaktadır.
7.200 km uzunluğunda kıyı şeridi bulunan Türkiye 436 adet mavi bayraklı plajıyla, 578 adet mavi bayraklı plajı bulunan İspanya'nın ardından 38 ülke arasında 2. sırada yer almaktadır. Türkiye'de ayrıca 22 adet mavi bayraklı yat limanı bulunmaktadır.
Elverişli coğrafi konumunun da yardımıyla küresel bir bağlantı noktası olma özelliği gittikçe artan İstanbul, yılda 12 milyon ziyaretçi ile Master Card 2016 Global Hedef Şehirleri Endeksi'nde en çok ziyaret edilen şehirler arasında Avrupa’da 3. sıraya yükselmiş bir cazibe merkezi konumundadır.
Para Politikası
Türkiye, istikrarlı ekonomik büyümeyle birlikte kamu maliyesinde gelişme kaydetmiştir; AB tanımlı genel yönetim nominal borç stoku 2002-2016 yılları arasında 72.1 %’den 28.3 %’e gerilemiş ve Türkiye, AB-Maastricht kriterleri arasında yer alan “azami % 60 oranında kamu borç stoku” ilkesine 2004 yılından bu yana uyar hale gelmiştir. Benzer şekilde, bütçe açığının GSYİH’ye oranı 2003-2016 yılları arasında 10 % 'dan 2 %’nin altına gerileyerek AB-Maastricht kriterlerinin bütçe dengesi için öngördüğü ilkeye uyum sağlamaya başlamıştır.
2016 yılında tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) 8.53 % oranında gerçekleşmiştir.
Rezervler
15 Aralık 2017 tarihi itibariyle Merkez Bankası toplam rezervleri 113.582 milyar ABD Doları olarak kaydedilmiştir.